SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CENAZELER BAHSİ

<< 973 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

99 - (973) وحدثني علي بن حجر السعدي وإسحاق بن إبراهيم الحنظلي (واللفظ لإسحاق)  (قال علي: حدثنا. وقال إسحاق: أخبرنا عبدالعزيز بن محمد) عن عبدالواحد بن حمزة، عن عباد بن عبدالله بن الزبير؛

 أن عائشة أمرت أن يمر بجنازة سعد بن أبي وقاص في المسجد. فتصلي عليه. فأنكر الناس ذلك عليها. فقالت: ما أسرع ما نسي الناس ! ما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم على سهيل بن البيضاء إلا في المسجد.

 

{99}

Bana Alîyyü'bnü Hucr Es-Sa'di ile İshâk b. îbrâhîm EI-Hanzalî rivayet ettiler. Lâfız tshâk'ındır. Alî: (Bize rivayet etti.) tâbirini kullandı. İshâk ise: Bize Abdülazîz b. Muhammed, Abdülvâhid b. Hamza'dan o da Abbâd b. Abdillâh b. Zübeyr'den naklen haber verdi ki:

 

Âişe Sa'dû'bnü Ebî Vakkaas'ın cenazesi mescide getirilerek, namazı orada kılınmasını emretmiş. Fakat halk, kendisine itirazda bulunmuşlar. Bunun üzerine Âişe:

 

«Bu insanlar Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Süheyl b. Beydâ'nın cenaze namazını mescidden başka yerde kılmadığını ne çabuk unutmuşlar!» demiş.

 

 

100 - (973) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا بهز. حدثنا وهيب. حدثنا موسى بن عقبة عن عبدالواحد، عن عباد بن عبدالله بن الزبير. يحدث عن عائشة؛

 أنها لما توفي سعد بن أبي وقاص، أرسل أزواج النبي صلى الله عليه وسلم أن يمروا بجنازته في المسجد. فيصلين عليه. ففعلوا فوقف به على حجرهن يصلين عليه. أخرج به من باب الجنائز الذي كان إلى المقاعد. فبلغهن أن الناس عابوا ذلك. وقالوا: ما كانت الجنائز يدخل بها المسجد. فبلغ ذلك عائشة. فقالت: ما أسرع الناس إلى أن يعيبوا ما لا علم لهم به ! عابوا علينا أن يمر بجنازة في المسجد، وما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم على سهيل بن بيضاء إلا في جوف المسجد.

 

[ش (المقاعد) أي كان منهيا إلى موضع يسمى مقاعد، بقرب المسجد الشريف. اتخذ للقعود فيه للحوائج والوضوء].

 

{100}

Bana Muhammedü'bni Hatim rivayet etti. (dediki): Bize Behz rivayet etti. (dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (dediki); Bize Mûsâ b. Ukbe, Abdülvâhid'den, o da Abbâd b. Abdillâh b. Zübeyr' den naklen rivayet etti. Abbâd, Aişe*den şunu rivayet etmiş:

 

«Sa'dü'bnü Ebî Vakkaas vefat edince Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevceleri cenazesinin mescide getirilmesini, kendilerinin de cenaze namazını kılacaklarını bildirmek için haber gönderdiler. Cemâat da öyle yaptılar. Derken .cenazeyi, namazını kılmak üzere Ümmehât-ı Mü'mînîn'in hücreleri önünde durdurdular. Ve peykelere bakan cenazeler kapısından çıkardılar. Müteakiben halkın bunu ayıpladıklarını haber aldılar. Halk.

 

  Cenazeler mescide sokulmamalı idi; diyorlardı. Aişe bunu duyunca:

 

  Şu insanlar bilmedikleri bir şey'i ayıplama hususunda ne de sür'at gösterirler; Bir cenazenin mescidden geçirilmesi hususunda bizi ayıplamışlar. Hâlbuki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Süheyl b. Beydâ'nın cenaze namazını ancak mescidin içinde kılmıştı; dedi.»

 

 

101 - (973) وحدثني هارون بن عبدالله ومحمد بن رافع (واللفظ لابن رافع) قالا: حدثنا ابن أبي فديك. أخبرنا الضحاك (يعني ابن عثمان) عن أبي النضر، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن ؛ أن عائشة، لما توفي سعد بن أبي وقاص، قالت:

 ادخلوا به المسجد حتى أصلي عليه. فأنكر ذلك عليها. فقالت: واللهّ لقد صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم على ابني بيضاء في المسجد، سهيل وأخيه. (قال مسلم): سهبل بن دعد وهو ابن البيضاء. أمه بيضاء.

 

{101}

Bana Hârûn b. Abdillâh ile Muhammedü'bnü Râfi' rivayet ettiler. Lâfız îbni Râfi'indir. Dedilerki: Bize îbni Ebî Füdeyk rivayet etti. (dediki): Bize Dahhâk yani Îbni Osman, Ebû'n-Nadr'dan, o da Ebû Selemetü'bnü Abdirrahmân'dan naklen haber verdiki,

 

Sa'd b. Ebi Vakkas vefat ettiği vakit Âişe:

 

«Onu mescide getirin de, cenaze namazını ben de kılayım.» demiş,

 

Onun bu sözüne İtiraz etmişler. Bunun üzerine Âişe:

 

«Vallahi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Beydâ'nın oğulları Süheyl ile kardeşinin cenaze namazlarını mescidde kıldı.» demiş.

 

Müslim diyor ki: «Süheyl b. Da'd, Beydâ'nın oğludur. Annesi: Beydâ'dır.»

 

 

İzah:

Ulemânın beyânına göre: Beydâ oğulları üç kişidir. îsimleri: Sehl, Süheyl ve Safvân' dır. Annelerinin isimleri: Da'd'dır. Beyda: Sıfatıdır. Babaları da Vehb b. Rabia'dır. Kureyş kabilesine mensuptur. Bu üç kardeşten Süheyl eskiden Müslüman olmuş ve Habeşistan'a hicret etmiştir. Sonra Mekke'ye dönmüş; daha sonra Medine-i Münevvere'ye göç eylemiştir. Bedir ve diğer gazalara iştirâk etmiştir. Vefatı Hicret'in 9. yılına tesadüf eder.